işte mücevherin modernize hali!

Kısmet By Milka! Parçaların hepsi bir kolleksiyona ait, her bir koleksiyonun ise ayrı isimleri bile var.Kısmet'i olduğu gibi kendi ağzından aktarıyorum :   

-Milka, 1975 İstanbul doğumlu.

Ortaokul ve liseyi İstanbul Saint Benoit’da okudu. Ardından Marmara Üniversitesi’nde İşletme eğitimini tamamladı.İçinden gelen sese kulak verip tüm kariyerini geride bırakma kararı aldığında 13 senelik reklamcıydı.İçindeki ses ona mücevher tutkusunun peşinden gitmesini söylüyordu. O da sesi dinleyip “Kısmet”i yarattı...İlk olarak Londra'da satışa sunduğu Kısmet'in ilk koleksiyonundan bu yana yalnızca üç sene geçmesine rağmen dünyada ve Türkiye'de Harvey Nichols, Selfridges, Kabiri shops, Brandroom, Midnight Express gibi seçkin mağazalarda özel koleksiyonlarıyla yerini aldı.Bu hızlı geçen kısa sürede tüketicisi ile duygusal bağ kurmayı başarmanın mutluluğunu yaşayan Milka’ya göre bu hızlı yükselişin ardında tasarımları ve yarattığı markanın gerçek ve samimi felsefesi yatıyor. 

İnternet sitesinden araştırmalarınıza devam edebilir, koleksiyonlara gözatabilir ayrıca Kısmet'li ünlüleri bile görebilirsiniz. Tık Tık Kısmet By Milka

Batya Kebudi! Ayy bu minikler beni bitiriyor, bir ele 4 yüzük ideal diyorum ben! Marine koleksiyonu da çok şeker. İnternet sitesinde bulunmayan pek çok model de mevcut tasarımlarında.Batya Kebudi ağzından tanışma: 
-Biliyordum, aksesuara olan merakımın bir gün beni tasarım yapmaya yönelteceğini biliyordum. Her zaman, bir kıyafeti tamamlayan en önemli detayın aksesuar olduğunu düşünürüm. Bu nedenle de bir çok aksesuarım var. Özellikle çıktığım seyahatlerde bir mağazaya girdiğimde zamanın çoğunu mücevherlerin olduğu bölümde geçiririm. Tüm markaların koleksiyonlarını yakından takip ederim. Bu merakım zamanla işimi de etkilemeye başladı. Yıllarca çalıştığım Madame Figaro dergisinde her ay farklı mücevher konuları hazırladım ve tasarımcılarla röportajlar yaptım. Hep bir gün "Bende, bende!" dedim.

Bu arada kendim için aksesuar tasarımları yapmaya başlamıştım bile... Tam da bu sıralarda, mesleğinde yıllarını geçirmiş ama artık emekli olmuş yaşlı bir mücevher ustasıyla tanıştım ve ona kendim için yüzükler yaptırdım. Her türlü nazımın geçtiği, beni torunu gibi görmeye başlayan bu usta, bendeki enerjiyi herkesden önce fark edip "Batya, artık bunlardan birer tane değil de biner tane yapsak" diyordu. Bu arada arkadaşlarım da yaptıklarımı çok beğeniyor, kendileri için de takı tasarlamamı istiyorlardı. Ben bu fikri nedense hep erteledim. Ta ki çok sevdiğim Madame Figaro'nun kapanmasına kadar! Derginin kapanmasının ardından bir süre seyehat ettim. Yurt dışında da tanıştığım herkes bana takılarımı nereden aldığımı soruyordu. Kendi tasarımlarım olduğunu öğrendiklerinde onlar için de yapmamı istediler.

İstanbul’a dönünce hep ertelediğim takı tasarımı için artık hazır olduğumu hissettim ve bu kararla hayatımda yepyeni bir kapı açıldı. Ustama gittim ve "Artık hazırım, koleksiyonumu çizdim." dedim. Koleksiyonumun ilk tasarımları o kadar ilgi gördü ki devam etmeye karar verdim! İşte bu "altın serüven" böyle başladı. Çevremdeki insanlar hep ışıltılı göründüğümü söylerler. Bu aslında altının bana verdiği ışığın rengidir, parıltısı hep göze çarpar. Şimdi, bu çok sevdiğim mücevher,  işimin de anahtar kelimesi oldu. Bunun benim için çok güzel bir şans olduğuna inanıyorum. Tasarımlarımı bu düşünceyle hazırladığım için de takılarımın, onları takan herkese şans getireceklerini düşünüyorum.
Web sitesine girmek isterseniz tık tık Batya Kebudi

Osenmi! Ayşe Durul'un özel tasarımlarıyla ortaya çıkan bir marka, zarafet ve şiirselliğin altın ve değerli taşlara ifadesi olan özgür tasarımları yapıyor. Arkadaşımın geçtiğimiz günlerde almış olduğu bilekliklere bayıldım, gümüş üzerine altın kaplama, parıl parıl parlıyordu, fotoğrafını çekmiştik fakat her ne hikmetse telefonumdan bir türlü aktaramadım,uzun zamandır uğraşıyorum, daha sonra ekleyeceğim...  osenmi
Evet hallettim ve ekliyorum! Aslı Olcar'a sevgilerrr, bulmuş ve almışsın bakıyorum da hemen, duyar gibiyim cevabını -- kaçar mı şekeriiimmm?!--- :)

Mücevhere olan merakımız ezelden vardır bizim, hangi kadın istemez o günkü kıyafetini ve kendini şık bir takı ile tamamlamayı?! Var mıdır, -yok ben almıyayım- diyen, merak ediyorum :) İşte son günlerde pek çok yerde benzerlerini gördüğümüz o takıların tasarımcıları ve orjinalleri!  Bu kadar yalın ve bu kadar sade, kimi zaman fark yaratabilecek kimi zamansa bir okadar günlük ama nitelikli ve anlamlı... Ben uzun zamandır takip ediyorum ve çok beğeniyorum kendilerini inceden... Bilenler zaten biliyor, ya bilmeyenler, henüz haberi olmayanlar?! Hemen yayınlayalım, duymayan kalmasssııınnnn! Alsak, 3'er 5'er taksak, 10 numara olsak!