Aralık 04, 2011

bugün güzel bir kelebekle başladı...



Bu pazar işte böyle renkli ve endamlı minnoş bir kelebekle başladı... Aşağıda gördüğünüz üzere artık başa çıkamadığım ütülerim için -imdat!- diye seslendiğim an, sağolsun anneciğim yardımıma koştu, annem yatak odasında ütüleneceklerle cebelleşirken - özgeee kelebeğe bak, içeriye girdiii- dieyerek elinde bu havalı kelebekle salona geldi... Çok güzel birşeydi, içim bi pır pır oldu.Hemen balkona bıraktık incitmemeye çalışarak, evet ömürleri 1 gün, ne yazık... biraz ters döndü, biraz düz, ama bir türlü kendine gelemedi yardım etmeye çalışsamda... bir süre sonra baktık hareketsizdi...hala penceremin önünde...



Sonrasında güne Batuş'la devam ettim, eee malumunuz benim paşam artık büyüdü, ne kucak ne de araba istemiyor; yürümek, hatta başarabildiği zamanlarda mümkünse koşmak... Uyuduk uyandık, çorbamızı yedik, araya gezmemizi sıkıştırdık saat 14:00 sularında.
Bizim eve çok yakın olan Tofaş Sergi Sarayı ve alan içerisinde bulunan Müze Fayton Cafe uğrak mekanımız oldu hal böyle olunca, giyindik düştük yollara oğlumla... Yürüdük, koştuk, sendeledik, düştük, şimşirleri yolduk, çamura battık, toprak mıncıkladık, sonra bir güzel dinlenmek için mola verdik; oğlumda beni hiç üzmedi, oturdu kısa bir süre de olsa yanımda benimle. Barbaros Şansal vardı ben gittiğimde, hatta tam kestiremesemde Yıldırım Mayruk da masadaydı sanırım, pek bir keyifle oturuyorlardı, aslında çok severim kendilerini fakat o keyifli ve muhabbetli hallerini bozmaya kıyamadım bir fotoğraf için. Birdahaki sefere artık :)
Bu arada mekan inanılmaz hoş, sakin, nezih falan yani, seviyorum ben bu cafe&restaurantı, zaman zaman özel geceler de düzenleniyormuş sanırım, bilginize efemmm...





İşte böyle bir süre oturarak idare ettik :) Güzel zaman geçirdik yine bu pazar... Sperry yağmur çizmelerim de pek rahat, ooohh sefam olsun mis nihahahaha! (special thanks to Aslı Olcar)
Yeni bir denim markasıyla ilgili yakında bir postum olacak, evet resimlerde her nekadar belli olmasa da inanılmaz rahat ve güzel bir kesimi var... Yakında detaylı bilgi vereceğim, eminim siz de çok seveceksiniz.


Müge'ciğimin siparişleri de tamam sayılır, kurdele yetmediği için birkaç rütuşu eksik kaldı, bu hafta elinde olur Müge'cim, umarım sen de en az benim kadar beğenirsin, içine siner... 9.ay biraz zor geçiyor hamilelikte; doğum korkusu/heyecanı, bebişe kavuşabilmenin telaşesi ve merakı, büyümesi hiç durmayan hatta kocaman olmuş bir göbüşle sağa sola dönmeye çalışmak, zor da olsa uyuyabilmek falan filan. Canım inşallah kolaylıkla, sağlık ve mutlulukla, kalbimiz seninle, Allah yardımcın olsun...
Pin It!

2 yorum:

AydınKoza dedi ki...

Kırmızı kelebekten ziyade o alttaki kelebeği de yerim ben.Niye bu kadar tatlı kiii :) Bu arada saçlarına bayılmadım değil,pek yakışıklı.:)

özge bayrak dedi ki...

çok teşekkürler, hiç güleceğim yoktu bu saatte :) evet evet o da benim kelebeğimmmmm!